Pages

18 Haziran 2012 Pazartesi



Bazen bir insan giriverir hayatınıza aniden. Belki de gönülsüzdünüz başta ona kapıyı açarken, belki önyargılı, belki de sırf yorgunluktan ve ona ayıracak zamanınız ve enerjiniz olmadığı için neredeyse onu reddecektiniz. Oysa bilemezsiniz ki, hayatta kim neler dikecek bahçenize, kim neler sökecek!
İşte bu yüzden her yaştan arkadaşı olmalı insanın. Her yaşın getirdiğine onunla dalmalı. Bazen 18 yaşındaki bir genç kızın rüyaları ile yıkanmalı, bazen de 65 yaşındaki bir ahbabın tecrübesi ile bilenmeli, bazen de 85 yaşındaki bir komşunun korkuları ile silkelenmeli.
Geçen 3 hafta içerisinde böyle bir misafire yer verdi gönlüm. 18 yaşında, hayatın daha çok başında, taptaze, tertemiz bir gençti. Vurdumduymazlığı, ruhumu yer, zaman kavramlarına takılmaktan azat etmeyi öğretti. Bitip tükenmeyen merakı, hayatta daha ne kadar çok keşfedilecek şey olduğunu bir kez daha algılamamı sağlayan bir tokattı adeta yüzüme.
Her insana eşit mesafede adım atması, önyargılarımızın kilitlerini kırma isteğimi kamçıladı. Önünde uzanıp giden yıllara olan güveni, beni bazen gereksiz yere gelecek kaygısı taşıyor olmam gerçeği ile yüzleştirdi. Rengarenk giydiği kıyafetler ve taktığı aksesuarlar gardrobumdaki siyah, gri ve kahve renklerin ağırlığını üzerime fırlattı sanki. Samimiyeti, hayal kırıklıklarımdan dolayı gittikçe uzaklaşmaya başladığım insanlara tekrar güvenebilme umudu yeşertti içimde. Umarsız kahkahaları, içten bir gülüşün inanılmaz tedavi edici özelliklerini hatırlattı bana. Ailesi ve akrabaları ile olan sıcacık diyalogları, epeydir ihmal ettiklerime ışınladı beni. Seyrettiği bir filmle gözyaşlarına boğulup hıçkıra hıçkıra ağlaması, buz tutmuş bazı hislerimi eritmeye başladı ve göz yaşlarını akıtmaktan korkmamak gerektiğini, onlar aktıkça insan olmanın, insanca yaşamanın keyfine gerçek anlamıyla varılabileceğini düşündürdü. Korkusuzca hayata asılması, çoğu zaman erken pes ettiğimizi ve daha çok mücadele etmemiz gerektiğini fark ettirdi bana. Dinlediği müzikler, yaş aldıkça müzik zevkimizin nasıl gittikçe kısırlaştığını ve zaman zaman faklı müzik türlerini dinlemenin dayanılmaz tadını verdi ruhuma. Hayatı onun dimağının serptiklerinden izlemek inanılmaz keyifli idi.
Herkesten öğrenebileceğimiz birşeyler mutlaka var hayatta, yaşı kaç olursa olsun. O yüzden isteyerek, istemeyerek kapımızı her çalana mutlaka kulak verelim. Yaşam inanılmaz sürprizlerle dolu, kimin bize ne getireceği, kimin bizden ne öğrenip götüreceği hiç ama hiç belli olmaz…

0 yorum:

Yorum Gönder